Melisa Vardal – Savaşlar ve çocuklar… Bu iki kelimenin yan yana gelmesi bile içimizi ürpertmeye yeterken ne acıdır ki dünyada savaşlardan en çok çocuklar etkileniyor. Bu iki kelime; ‘ölüm ve çocuk’ tam da savaşın ortasında duruyor. Dr. Ali Uslu, “Kaç Çocuk Daha Ölecek Gazze’de?” başlıklı sergisine verdiği isimle dünyada yaşanan ‘vicdan tutulması’na, binlerce çocuğun yaşamını yitirdiği Filistin’e dikkat çekiyor. Uslu’nun seramik eserlerinden oluşan sergi Ankara Müzik ve Güzel Sanatlar Üniversitesi ziyaretçilerini bekliyor.
İsrail’in bombaladığı Filistin kenti Gazze’de yaşamını yitiren binlerce çocuğu seramik ayakkabılarla temsil eden Uslu’nun sergisi bir savaş alanı gibi karşılıyor ziyaretçileri. Savaşın ağırlığını her eserinden yansıtıyor Uslu: Enkazın altından uzanan bir çocuk eli, moloz yığınları arasındaki çocuk ayakkabıları… Pablo Neruda’nın dizeleri yankılanıyor ziyaretçilerin yüreğinde: “Haydutlar geldi uçaklarıyla; yüzükleriyle, düşesleriyle haydutlar; takdisler dağıtan kara keşişleriyle; haydutlar geldi gökyüzünden çocukları öldürmek için; çocuk kanı aktı sokaklarda düpedüz çocukların kanı aktı…”
Sadece izlemesinler…
Serginin açılışında insanların ağlamaktan konuşamadığını anlatan Dr. Ali Uslu “Gazze’de yaşananlar bir soykırım aslında, 19 bini aşkın insan hayatını kaybetti ve bunların yarısı çocuk. O çocukların yaşadığı acıları dile getirmeyi ve seslerini duyurabilmeyi amaçladık. İnsanların görüp de görmemezlikten geldikleri şeyleri insanlara tekrar hatırlatmak ve bunları dile getirmek istedik” diyor. Sergide yer alan seramik üzerine Gazze’yi anlatan çizimler, çocuk ayakkabısını saran dikenli teller, Made in İsrail etiketli kanlı çocuk ayakkabıları izleyicileri bir hayli etkiliyor.
İki çocuğu olduğunu söyleyen Uslu sergi için hazırlandığı süreçte çok zorlandığını belirtiyor. İlk başta o ayakkabıları sadece malzeme olarak gördüğünü ifade eden Uslu, ayakkabıların sayısı arttıkça duygularının değiştiğinin altını çiziyor. Uslu, bir noktadan sonra bu ayakkabıların hayatını kaybeden her bir çocuğa ait olduğunu düşündüğünü söylüyor ve insanlara bu mesajı ulaştırmak istiyor: “İnsanlar televizyondan izliyorlar, ‘Gazze’de şu kadar çocuk yaşamını yitirdi’ diyen haberleri görüyorlar. Fakat televizyon karşısında izlemek ayrı, o acıyı hissetmek ayrı. Benim istediğim insanların o ayakkabıya dokunmaları, o acıyı hissetmeleri ve empati kurmaları. Çünkü sanatın, sanatçının görevinin toplumu bilinçlendirmek olduğunu düşünüyor Uslu: “Yaşadığımız dünyadaki acılara kayıtsız kalmak istemedim. Ben bir insanım ve dünyada insanlar acı çekiyor. Bu dünyanın herhangi bir yerinde olabilir, dili dini ırkı önemli değil. İnsanlar sanatı farklı amaçlar için zaman içerisinde kullanmışlar. Sanatçı yaşadığı toplumun aynası ve bundan kaçması mümkün değil. Ne olursa olsun bu acıları tarif etmeli.” Ne de olsa Adnan Yücel’in dizelerinde söylediği gibi “Biz başlatmamışız hiç bir savaşı” fakat yine dizelerin devamında yazdığı gibi “Bizimle başlatılmış bütün savaşlar. Bizimle bitirilmiş yine.”
Sergi yarın ziyarete kapanacak fakat Uslu sergiyi başka şehirlere de taşımayı hedefliyor. İlk durağı ise İstanbul olacak.